işte bİz diliskeleliler böyle bir yerde yaşıyoruz.
not:lütfen korkmayınız.
DUMAN CANAVARI
Bazen bir fotoğraf binlerce kelimenin anlatamayacağı şeyi anlatmaya yetiyor. Yan taraftaki ayağa kalkmış ve pençelerini açmış bir canavarı andıran bu duman tabakası Dilovası'nda ki çevre kirliliği hakkında her şeyi anlatıyor. Hava karardıktan sonra binlerce olan duman canavarları geceleri pençelerine düşürecek av arıyorlar.
" ÖLMEK İSTEMİYORUZ "
Azraillin tırpanı es geçmez istesekte istemesekte biçer bizi. Bu küçük çocuğun sitemi tabi ki Azrail'e değil KENDİNİ AZRAİL YERİNE KOYMUŞ ADİCE CAN ALANLARA..
KÜÇÜK DOĞU
Bazı fotoğraflar vardır çekerkende baktıkçada insanın yüreğinden bir şeyler çeker alır . Mezarlık duvarı kenarında kış günü soğuktan elleri üşüyen ve taşın üzerine oturmuş gazoz kapakları dahil bir takım artıklardan oluşan oyuncaklarıyla evcilik oynayarak sosyalleşmeye çalışan bu kız çocuğu bir kez daha banaKÜÇÜK AMERİKA'NIN KÜÇÜK DOĞU'SU OLDUĞUMUZU hatırlattı.
YAŞAMIN RENKLERİ
Dilovası'nda yaşanan ekolojik yıkıma en çok katkıda bulunduğu gibi insanların tek nefes alabilecekleri deniz kenarını halkın tüm tepkilerine aldırmaksızın limanla kapatmaya çalışan, Dilderesi'ne kontrolsüz atıklarını boşaltıp balıkların yanında bir çok canlı çeşidinin ölümüne sebep olduğu gibi bu dereden su içen ineklerin tüketicisi olan Dilovası insanı zehirleyen bu fabrikanın reklamındaki " Yaşamın Renklerini Koruyalım" sloganı ne kadar inandırıcı acaba ?
ÖLÜYE SAYGISI OLMAYAN..
Yaşayan insanların yaşam hakkına saygılı olunmayan bir yerde doğal olarak ölenlerde bakımsız kalacaktır. Dilovası mezarlığının yol kenarında kalan bu mezar diğer mezarlar gibi çöplük içinde ve korumasız bir vaziyette. Aslında mezarlıklar bir çok konuda bilgi verir insanlara nüfus, ölüm yaş ortalaması, göç durumu, etnik yapı, eğitim seviyesi vb. bilgiler birde MEDENİ bir yaşamın olup olamadığı bilgisi.
SANAYİ DİŞLİSİ
Hey gidi Dilovası bir zamanlar Kiraz, Üzüm, Şeftali, Elma bağlarının mekanı iken şimdi İnsan sağlığını hiçe sayan bir sanayileşmenin elinde can çekişiyor. Kısacası belediyenin ambleminde de sembol olan kiraz'dan ve mavi denizden eser yok amblemin altındaki dişli çark yani sanayi hepsini yuttu..
TEZEK Neredeyse milli yakacağımızdır tezek. Nasıl yapıldığını anlatmaya gerek yok ama ne işe yaradığını bilmeyenlere söyleyelim tezek'in ana vazifesi soğuk kış günlerinde ısınmayı sağlamaktır. Anadolu bilhassa doğu insanımızın günümüzde bile kullanmak zorunda bırakıldığı tezeğe bir lafımız yok sadece uzay çağının yaşandığı bir zaman dilimi içinde İstanbul gibi Metropol bir şehrin sınırlarının hemen yanında Avrupa otoyolu olan TEM otoyolunun kenarında yapılmış olan bu tezek yığınını ve de bunları yapma ve kullanma zorunluluğu içinde olan insanlar olmasını garipsediğimizi belirtmek istedik.
TOPRAK DOYURSUN Görmüş olduğunuz günbatımı fotoğrafı ne Akdeniz'den nede Ege den burası Diliskelesi. Polisan fabrikasının yutmaya çalıştığı liman yapılmak istenen yerin sağ tarafı . Geçen gün aynı noktada oturmuş sohbet eden üç gençle konuştum. Lise son sınıf öğrencileriydiler hedefleri bir çok genç'in hedefiyle aynıydı. Üniversite kazanıp bu nalet yerden uzaklaşmak. Neden diye sorunca abi ne yapalım ne bir sosyal tesis ne soluklanacak bir yerimiz var. Biz Diliskelesi mahallesinde oturuyoruz. Deniz kenarında soluk aldığımız bir tek yer burası kalmıştı onu da POLİSAN limanla kapatıyor cevabını aldım.
Beldemizin su kadar, ekmek kadar ihtiyacı olan temiz havayı sağlayacak çam ağaçlarını bünyesinde barındıran Fatih Mahallesi'nin park haline getirilmesini ve bu alanın Dilovası halkına...
Dilovası Beldesinde yaşanan çevre kirliliği felaketi bir çok siyasinin yıldızının parlamasına neden oldu. Bu siyasilerin başında ise Eyüp Ayar geliyor.
Dilovası insanına çevre kirliliği ve sağlık sorunları acısından en çok zarar veren kuruluşların başında gelen Çolakoğlu ve Diler fabrikalarının marifetleri.